Mobil Dünya
IBM SmartCamp 2015 Girişimcileri Çağırıyor
Merhaba, sevgili girişimciler ve girişimci ruhlu arkadaşlar! Sizlere bu yazıda fikrinizi bütün dünyaya tanıtabileceğiniz bir fırsattan bahsedeceğim. Eğer "Bir fikrim var ve desteğe ihtiyacım var!" diyorsanız, buradan buyrun. Farkında olacağınız üzere, girişimciler Türkiye ekonom...
Merhaba, sevgili girişimciler ve girişimci ruhlu arkadaşlar!
Sizlere bu yazıda fikrinizi bütün dünyaya tanıtabileceğiniz bir fırsattan bahsedeceğim. Eğer "Bir fikrim var ve desteğe ihtiyacım var!" diyorsanız, buradan buyrun.
Farkında olacağınız üzere, girişimciler Türkiye ekonomisinde giderek büyüyen bir pay sahibi. Onlar yani sizler sayesinde hem son derece yenilikçi fikirler hayata geçerek hayatımızı kolaylaştırıyor hem de yeni nesile risk almanın, fikir üretmenin, ne kadar başarılı sonuçlar getirebileceğini gösteriyor. Öte yandan bu başarıyı yakalayabilen girişimcilerin oranı Türkiye'de son derece az. Peki, bunun sebebi ne? Neden Amerika'daki, Avrupa'daki girişimciler milyon dolarları götürürken biz bunu yapamıyoruz?
Aslında bunun çok cevabı var. Buradaki problemin bir kısmı ülkenin ekonomik durumuyla açıklanabilir. Türk Lirası'nın Dolar ve Euro karşısındaki durumu, yatırımcıların risk almasını son derece zorlaştırıyor. Malumunuz, bu işler de risk almadan olmuyor :). Sorun bununla da kalmıyor. Girişimciler olarak fikir bulmakta çok iyiyiz ama fikrin üstünü dolduramıyoruz. Mevcut ortamın analizi, fikrin yenilikçiliği, piyasaya etkisi, pazara giriş stratejisi, orta ve uzun vadedeki hedeflerin gerçekçiliği, hedef kitlenin tespit edilmesi, gelir stratejisi, bunların hepsi üzerinde oturup ciddi düşünülmesi gereken kriterler. Bunların birini bile atladığımız zaman, "Yanlış hesap Bağdat'tan döner" misali geri dönüyor bize.
Bu kriterlerin yanı sıra, bence ekibi doğru kurmak da büyük önem taşıyor. Doğru insanlarla yola çıkmak, hedeflerimize uyan roller belirlemek ve bu roller için uygun insanları bulmak görünenden daha kritik bir öneme sahip aslında. Yarı yolda kalmak bu anlamda en son istediğimiz şeydir diye düşünüyorum :). Bu, hem risklerin doğru paylaşılması hem önceliklerin doğru belirlenmesi hem de gereksinimlerin doğru karşılanması açısından çok kritik. En basitinden, eğer bulut üzerinde bir çözüm geliştirmeyi planlıyorsak, bir ağ uzmanının ekibimizde yer alması bize ekstra maliyetten başka bir şey getirmeyecektir.
Bana danışmanını söyle, sana geleceği söyleyeyim
Bütün bu sorunların çözülmesi için kilit bir kıstas daha var: O da mentorluk. Eğer doğru mentorlar ile ilerlersek, bu taşlı topraklı yolda kazasız belasız ilerleyebiliyoruz. Aksi durumda uçurumdan aşağı yuvarlanmamız da söz konusu :). Bu kapsamda, girişimcilerin en büyük ihtiyacını karşılamak üzere 5 yıldır düzenlenen SmartCamp'ten bahsetmek istiyorum:
IBM'in düzenlediği SmartCamp, girişimcileri fikir düzeyinden alıp mentorların desteğiyle beraber Silikon Vadisi'ne kadar taşıyan bir organizasyon. SmartCamp başta İstanbul olmak üzere, Dünya'nın dört bir yanına dağılmış 29 şehirde aynı anda düzenleniyor. Bu büyük etkinliğin kapıları, 0-5 yaş arası bir şirket sahibi ya da ortağı, yıllık geliri 1 milyon doların altında olan bütün girişimcilere açık.
"Peki, ben ne kazanacağım?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bu sene Launch ortaklığında düzenlenen bu yarışmanın sonunda, 25 bin dolarlık yatırım ödülü ve Launch Festival'de fikrinizi dünyaya tanıtma şansının yanı sıra, dünya çapında mentor ve melek yatırımcı Jason Calacanis başta olmak üzere sayısız yatırımcıyla tanışma şansını elde edeceksiniz. Esas kazanımınız, bu yarışmanın verdiği 25 bin dolarlık yatırımdan çok, kendinizi tanıtabildiğiniz güçlü yatırımcılardan yatırım alma şansını yakalamak olacak. Örneğin son iki senede iki adet Türk girişimci, bu şekilde Silikon Vadisi'ne giderek küresel anlamda başarı yakaladı. Üçüncüsü siz olabilirsiniz :).
Son başvuru tarihinin 7 Eylül olduğunu belirtmekte fayda var. Etkinliğe buradan başvurabilir, sorularınız olursa benimle iletişime geçebilirsiniz.
Çok yararlı bir yazı olmuş ellerinize sağlık...